25 Eylül 2008 Perşembe

Miss J.

Gitme,gitme,gitme,gitme,gitme,gitme,gitme...gitme işte.

Cookie Jar

Vajinasından parmağıyla reçel çıkartan kadını düşleyen kadın.
Hayal dünyana dalıp,yapış yapış olasım var!

My Sassy Girl

Özlemini duyduğum şefkat denizine soyunmak gecenin bir yarısı.Dayandığım omuz beni benden alan ve yine beni ben yapan.En güzel parçasıyız herşeyin senle ben.En sevilesi ve dokunulası.Hatta öpüp,koklanası.Şimdi hemen unut nereden geldiğimizi.Nereye gidiceğimizi de.Çünkü ben de öyle yapacağım.Seni sadece öylece omzuna yattığım şefkat dolu adam olarak hatırlayacağım.

17 Eylül 2008 Çarşamba

İlk kez bir geceyi birbirimize ayırıp şöyle hiç bölmeden bölüştürmeden konuşmayı denemiştik.Yüreğimizin derinliklerinden bir parça.Yaptıklarımız ve onları etkin kılan nedenler.Her zaman düşündüğüm buydu aslında.Beynimi boş bırakmayı sevmezdim ben.Ama farklıydı onla.Ben sonrasında yatağıma girdiğimde gözyaşlarımı tutamıyordum.Hep her değer verdiğim insanda 'Bir daha kimse' li cümleler kurardım.Ve onda da durum bundan ibaretti.Kimse onun gibi dokunamazdı yüreğime.Satırları alt alta diziyor ve düşünüyordum.Beğenmeyip silip bir daha bir daha yazıyordum.-Her zamanki gibi- Ama artık neyden ibaret olduğumu çözmeye başlamıştım.Ben;
hayal kurup,
hayal kurmaktan bıkıp,
herşeyi göze alıp gerçekleştirip,
anlık mutluluklar yaşayıp,
aslında herşeyi göze almamış olduğumu farkedip,
pişmanlık denen saçmalığı yaşamaktan ibarettim.
Haklıydın sen.Bilmiyorum bunu mu demek istemiştin bana ama haklıydın işte.Sanki kimse anlamamış gibiydi beni daha önce.Sanki kimse istediklerimi verememiş gibi.Ya da ben doyumsuzdum.Ama hiçbiri hem de hiçbiri de yeltenmemişti aç kalan bir ruhu doyurmaya.Onlar varlardı.Yalnız kalmak istediğinde daha da varlardı.Ama tam anlamıyla istediğini vermek için değil.Kendi istediklerini almak veya istedikleri kadarını vermek için.Tüm mesele bundan ibaretti işte.Anlamadıkları buydu.Bir kadının bir kadından alabildiği de.Senin istediğin,benim beklediğim.Her türlü saçmalıktan bir duygusallık çıkarma çabası.Ve bunun sonsuzluğu.Buydu işte.Duvardaki lekeri saydıran,ağlatıp da yabancı bir dizde sıcaklık aratan.

12 Eylül 2008 Cuma


-Hırıltılarını duyuyorum boğazından gelen.Bir de koluma değen vücudunun alev gibi yandığını...
-Evet.Sen de olmasan zaten...
-Ben de olmasam? Neden?
-Bilmiyorum.Gece bana karışıyor.Ben de ona.Böyle avunuyorum çoğu kez.
-O kadar mı yalnızsın ki?
-O kadar,bazen.

Mathildamsı

Ört üstünü bebeğim,
Soğuk gecenin üstüne.
Hiç çıplak bırakılmamışcasına.
Boş kalan yatağın sol yanını
Görmedi hiç gözümüz.
Hiç de en şiddetlisini seçmedik sevişmelerin
Kandırabilmek adına kendimizi.
Yum gözlerini bebeğim,
Sen hiç soyunmadın ki karanlığa!
Hiç de şüphe duymadın
Ne sevgiden ne de şehvetten.
Uyu bebeğim artık,
Hem söz o okyanus kenarına da gidicez baharı beklemeden.
Bilirim sabrın kalmadı hiç buralara.
Suçlama hem kendini
Sen alevden bir toptun
Ama oldu ya,kendini yaktın bu sefer.

9 Eylül 2008 Salı

Nedensizce

Diyorum ki,öylece meydanda durup birbirimizin kokusunu ezberlemeye çalışmak yerine başkasallaşsaydık.Hiç bilmediğimiz Migros'un yerini turistlere tarif etmeye çalışmak yerine biraz daha baksaydık birbirimize.Biz -gitmek ve kalmak- zorunda olmayıp eritebilseydik bir gecede sen ve beni.İşte o zaman bir kez daha bakardım gözlerine.Yine tüm cesaretimi toplar öperdim seni.Boynunu kokladıktan sonra gözlerine bakıp ''Aşk insanın kişisel zomlamasıdır aslında'' derdim.O güzel gülüşün beliriverirdi yüzünde de hayalini kurdukça gülümsüyor,gülümsüyorum.
=)

8 Eylül 2008 Pazartesi

İyi ki...

Bugün,bana beni sevmeyi öğreten,
Her dibe vuruşumda elini uzatma tenezzülünde bulunmada tek olan,
Üç yıldır hayatımdaki hiçbir rolünden istifasını vermemiş adamın
Yani Mehmet'in doğumgünü.
O benim için sandığından çok daha fazlası.
Her geriye baktığımda orada olduğunu görmek çok güzel.
Doğumgünün,kutlu oldu.

6 Eylül 2008 Cumartesi

Sustuğum ve susadığım gece.Kat beni kendine artık.Şafağa duyduğum özlemimi dindir.Al beni.Gittiğim uç ve bucak ol.Ve ben de gideyim artık.Farklı zaman ve mekan.Bilmediğim ve bilemeyeceğim.Tanıdık tek bir sima barındırmayan.En mutlu vedam,en trajikomik hikayem.Elveda.
Uçsuz bucaksız bir okyanus düşlediğim.Suyun üstünde bir ev ve evin önünde bir iskele.Ayakları suya değen bir kız.Ben olması muhtemel.Camları açık bir oda,uyku kokan bir yatak.Yatakta bir adam.Kafamda sadece kişisel zomklamalarım.Bir kalem büyük odunumsulardan ve aynı türden bir defter.Anlamsız karalamalarım.Ama yok.Ben o hayatı bulana kadar elveda.Boyutlar arası bir değişimse bu ben boyuttan boyuta geçene kadar yine elveda.
El-ve-da.

4 Eylül 2008 Perşembe

Saçmalayışlar vol:?

-Saatlerdir düşünmekteyim.Bir gün fibulanın tanımını bilmemin kişisel gelişimimdeki etkisi ne olacak diye...
-Uygarlık tarihi! Ebemle anal tecavüz halindesin,hatırlatırım! Sağlı sollu saldır lan.Korkmuyorum senden!
-Naptım? Gelir gelmez Mehmet'in boynuna atladım.Fazla sarılıp bi taraflarını mı kırdım da 2 gündür aramıyo,onun merakındayım ben.
-Cumartesiyi de atlattım mı,ver elini cıptıs dıptıs.
-Annemi özledim.
Edit:Yemek yanınca daha bir özledim.
-Blog sayfamın okuyucusu! Kimsen çık ortaya.Mahremime aldım seni,pişman ettirme adamı!
-Her gün İstanbul için iftar vaktinde oruç açıyorum.Hala buraya alışamadım mı,yoksa bilgisayar başında vaktini mi kaçırıyorum anlamadım.
-Blog sayfamın okuyucusu! Bağırdım diye üzülme e mi? Çok seviyom ben seni.
-Duvarların üstüme yürüme sebebini buldum.Evin boş olması olm.Şimdi şurda bi grup evliliği ortamı olsaydı böyle olur muydu,sorarım sana Mehmet?
-Gündüz uyuyup akşam yaşıyorum da gece naptığım belli değil.
-Halbuki çıksam evden,yapsam bi sol Ankara'nın en kıpraşık semtlerindeyim hemencecik.Ama ne var,ne var? UYGARLIK TARİHİ!
-Tam 1586 saattir Zero 7 dinliyorum.Evet güzel falan ama herşeyin bir sınırı var.
-Ve tam 3586 saattir sigara içmemiş gibiyim.Ama o 3-5 saat de olabilir...
-Porno diyor bu şarkıda.Yok porno falan ramazan ramazan töbe.
-Yine yeniden Ankara'yı seviyorum.Daha güzelini görünce nankörlük yapmanın alemi yok bi daha.
-''Alo ara Ece'yi içinden geçeni söyle'' hattı oldum ben Jiji'm için.Duacıyım evet.
Ve son olarak:
-Herşey tektir.Tekten kopar,tekle birleşir.-

3 Eylül 2008 Çarşamba

Destiny

I lie awake
I've gone to ground
I'm watching porn
In my hotel dressing gown
Now I dream of you
But I still believe
There's only enough for one in this
Lonely hotel suite
The journey's long
And it feels so bad
I'm thinking back to the last day we had.
Old moon fades into the new
Soon I know I'll be back with you
I'm nearly with you
I'm nearly with you
When I'm weak I draw strength from you
And when you're lost
I know how to change your mood
And when I'm down you breathe life over me
Even though we're miles apart we are each other's destiny
On a clear day
I'll fly home to you
I'm bending time getting back to you
Old moon fades into the new
Soon I know
I'll be back with you
I'm nearly with you
I'm nearly with you
When I'm weak I draw strength from you
And when you're lost
I know how to change your mood
And when I'm down you breathe life over me
Even though we're miles apart we are each other's destiny
On a clear day
I'll fly home to you
I'm bending time getting back to you
Old moon fades into the new
Soon I know I'll be back with you
I'm nearly with you
I'm nearly with you
When I'm weak I draw strength from you
And when you're lost I know how to change your mood
And when I'm down you breathe life over me
Even though we're miles apart we are each other's destiny
I'll fly, I'll fly home
I'll fly home and I'll fly home

1 Eylül 2008 Pazartesi

Bavul.Ve bavul üstüne.
Hepsi de ağır.Yüreğimden de ağır.
Doldurmuş da doldurmuşum sanki hiç geri dönüşüm yokmuş gibi.
Kapanmakta inatçı
Yüreğimdeki hikayenin defteri gibi
Ve bir de laptop çantası.
-Modern aşk hikayesi-
Sevdiğim şehir İstanbul.Küsmeden sana,gidiyorum.
Bir gri şehir beni bekleyen.
Burası kadar açar mı yüreğini bilmesem de...
Evime dönüyorum.
Artık ne olduğumu biliyorum.Geçmişin ona ödediği borcum ben.Çektiği acılardan sonra Tanrı'nın bir gönderdiği.Sonsuz ego tatmini,haz.Tıpkı bir gün bana da bahşedildiğinde kıymetini bilemiyeceğim gibi.Geçmişin ödeyeceği borç.Sahi varsa da şu anki yaşama umudumdur benim.