27 Mayıs 2008 Salı

Minnet

İnsanlar vardır,hayat değiştirir.İnsanlar vardır geçer gider hayatlardan.En zoru ise hayatına girdiğin insanın hayata bakışını değiştirebilmektir.Şimdiye kadar paylaştığın herşey ve hayatımdaki tüm değiştirdiklerin için teşekkür ederim Harun.Bir ömür boyu hayatına gülümseyebilmen dileğiyle...

22 Mayıs 2008 Perşembe

Hipotez

Bir adamın hayatındaki 2.kadın olmanın tek bir avantajı vardır.O da aptal yerine konmayan taraf olmaktır.Sırf bu yüzden tercih edilebilitesi olduğunu bile düşünürüm bazen.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Narin

...ve ne var biliyor musun? İnsanların güçsüzlüklerini küçümsemek gerçek anlayış değildir.Ne empati kurmaktır ne de anlayışlı olmaktır aslında.Tüm insanlar güçsüzdür.Ama bazıları vardır ki çok güzel güçlü numarası yapar.Kimisi kendi limanına sığınırken,kimisi ise hemen başka limanlara yelken açar.Hemen unutuvereni de vardır,gözünden son anı karesi gidene kadar çıkartamayanı da.İkisi de kendi güçsüzlüğünden sıyrılmaya çalışıyordur aslında...Gene de herkes çok yalnızdır gece başını yastığa koyunca.Bazıları daha eşittir ama bir yerden verdiğini hep alır; bazen tanrı,bazen ise doğa.Herkes bulanmıştır biraz da olsa hayatın tozuna,toprağına...
Şarkıda dediği gibi bir bilet olsaydı çocukluğun saflığına,ben de dönerdim inan.Ama untulan heyecanın telafisi yoktu hiçbir zaman.Hep aynı çıktı farklı sanılan...

16 Mayıs 2008 Cuma

Hafızamı yokluyorum.Parmaları,gözleri,sesi,dudakları.Aklımda tutmaya çalıştıklarım.Ama unuttuklarım çok daha fazla.O parmaklarla ki bana dokunup elimden tuttu.Gözleri hiçbir erkeğin bakamayacağı şefkatle bana baktı.Sesi duyabileceğim tüm güzel sözleri söyledi.Dudakları yanağımla pek çok kez birleşti.Bu adam babamdı.Tam 10 yıl geçti bugün.Onunla birlikte olduğum süreden daha uzun zamandır onsuzum ben...Kalemim kifayetsiz kalıyor hislerime.Daha fazlasını yazmıyorum,yazamıyorum...

13 Mayıs 2008 Salı

Nedir ki mutluluk?
''Gece yatağına yattığında vicdanın rahatsa mutlusundur.
Gündüz attığın kahkahalarla ölçülmüyor mutluluğun.''

9 Mayıs 2008 Cuma

pain heals the pain

Ruh acılarını dindirmek için fiziksel zorbalıklara katlanmaya dünden razı adamlar tanıyorum.Buhranlardan kurtulmak için daha da fazla acı çekmeyi dileyen insanlar.Aşkı damarlarında en yoğun hissettiği anda aldatan kadınlar biliyorum.Ama bu ne bir kaçış ne de teslimiyet.Adının sayıklandığı anda,gözünden bir başkası için akan yaşı saklamaya çalışan kadınlar.Size acı teslim edildiği anda,susturabilmek için ruhunuzu,bedeninizi sattığınızı görüyorum.Acıyı küçümsemek ve böylece daha az acı çekmekten geçen yolda,kendinizi küçümsediğinizi,böylece değersiz birşeymişcesine görüp de kendinizi,size yapılanları unutmaya çalıştığınız doğru mu? Tüm bu saçmalıklar mutluluk verebiliyor mu beklenenler kadar? Gözünü kapattığında aklından geçen insanlar.Kitabın yaprakları hızlıca çeviriliyor gibi.Her sayfada ayrı bir portre.Ve o iğrenç sırıtışlar inandırmayı amaçlayan.Öyle kalın bir kitap ki bu,sayfalar daha da hızlı çevrilmeye başlıyor bir an önce bitmesi için.Sayfalar hızlandıkça flulaşan yüzler,o sırıtışlar...Kaçı aklınızda şimdi bu portrelerdekilerin? Unutmaya mı çalıştık yoksa unuttuk mu değersizliğinden gidenleri? Belki de yorulmuşuzdur düşlemekten.Tüm bunları düşleyen insanları biliyorum.Tek tek tanıyorum.Çünkü onları içimde yaşatıyorum.

7 Mayıs 2008 Çarşamba

Confusion

Yalan ile doğruyu
Gerçek ve sahteyi
Sadakat ve ihaneti
Şehvet ile şefkati
Birbirine karıştırıyorum ben.
Ama bazen!