6 Nisan 2013 Cumartesi

~ Aşk bir kez işlenen bir cinayettir  ~

Şimdi olay mahallini terkedelim.

26 Mart 2013 Salı

Biraz daha aşk? Yok ben almayayım. Oturduk kahve yaktık, sigara içtik kana kana. Sevmek dedim, öyle ucuz değil. Bundan sonra samimiyet lazım, aile içi sevgi lazım. Aile içi sevgi derken sevgiyi görsün de gelsin diyorum. Bu saatten sonra sevgi öğretilemiyormuş kimseye. Yoksa ben niye inandığım değerleri yok sayacakmışım? Bok yesinler. Aşk diyorum. O yok işte bizde. "Vardı da taze bitti." Öyle de diyemiyorum. Sende yokmuş, bitememiş bende. Sevgi diyorum. Taşıyamayacağımız değerleri ağzımıza almayalım lütfen. 

- Biraz daha aşk?
- Yok ben almayayım.

18 Mart 2013 Pazartesi

Geniş geniş uyuyorsun da gözlerin acıyor hala. Uykusuzluktan değil, öfke vurmuş gözlerine. Yatağın yabancı. Bir orospudan daha çok adama kucak açmış yatağın, sana ait olmaktan çıkmış. Ruhun desen daha beter halde. Ruhunun en gizli köşelerine izinsiz, hunharca girilmiş, talan edilmiş. Sokağa çıkıyorsun. Sokaklar hep sevdiğin adamlar kokuyor. Susuyorsun. Öfkenden, kederinden, gördüklerinden, görüp de bilemediklerinden susuyorsun.

E ne demiş şarkıda, "Sevişirken güzel güzel, sen adamı öldürürsün."

Vallahi öldürürsün.

16 Mart 2013 Cumartesi

me and a gun

Tertemiz çocuksu hayallerimin hepsine anal tecavüz edildi. En başta huzuruma!

14 Mart 2013 Perşembe

Bugün küçük balinaların denizin üstünde atlamalarını izledim, sensiz.

E1: Kıyıya vurmuş diyorlar, birşey yapamaz mıyız?
E2: Artık çok geç onun için hadi gidelim.
E1: Ama belki yeniden biraz yaşama umudu verebilirsek..
E2: Olmaz öyle, hadi gidelim.
E1: Belki tekrar nefes aldırabilirsek, yaşamanın nasıl güzel olduğunu hatırlatabilirsek..
E2: O yaşamamayı seçmiş, neyin umudunu vericeksin? Hadi gidelim!
E1: Belki biraz daha seversek..
E2: Gidelim!

*Bu aralar böyleyiz.

Yazdıklarım senindir, tepe tepe kullan.

13 Mart 2013 Çarşamba

Hani üşütüp hasta olunca sıcak suyun altından çıkamazsın ya, ayrılınca da bana o yorganın altından çıkmamı söyleme sakın.

12 Mart 2013 Salı

Kahveme kaç tatlandırıcı ne kadar tutam tarçın koyduğumu bilen, ellerimin-ayaklarımın sıcağını soğuğunu termometre gibi takip eden adam ayrılıktan bahsediyorken bana hala kadınların dengesiz olduğunu anlatmaya çalışan varsa şimdi siktirip gidebilir.

11 Mart 2013 Pazartesi

- Laf ishali oldum. Gel gör ki insanın sustukları söylediklerinden çokmuş.

- Bir haftadır hiç ellerimin, ayaklarımın soğukluğundan bahsettirmedim kimseye! Hayır yani, bu konunun özenle altını çizmek istiyorum.

- Geçen doğacak çocuklarını öldürmüştüm ya, bizi bekleyen bir de sahipsiz bebeğimiz vardı. Onu da buldum...E sen sonucu da tahmin ediyorsun tabi.

- Hani şey var ya, *her yatak tuzludur biraz, ya terden ya gözyaşı*. Ben kimseyle sevişmedim.

- Yatak demişken, örtünün üzerinde birkaç saç telin kalmış, gözyaşlarımla kanalizasyona uğurladım.

- Uzun süredir görmediğim bi arkadaşımın nişanı vardı. Son bıraktığımda kızı teselli ediyordum; çocuk 6 ay yurtdışına gidiyor diye. Bu biz olabilirdik diye baktım nişan kurdelaları kesilirken. (Bu arada çocuk yurtdışında 9 ay kalmış).

- Çok sigara içtim, gel gör ki kısa vadede öldürmüyor, süründürüyormuş.

- Seni özleyemedim. Çünkü yüzünün silüetini gözümün önünden hiç gönderemedim.

- Çok ciddi görüşmeler yaptım, arada derede kaldım. Rüyalarımda sana sordum napsam diye, birşey demedin allahsız.

- Parmaklarım saçlarını özledi.

- Söylesene, hayat yorunca, akşam olunca, eve gelen yollar uzayınca kim kucağına yattı huzur bulasın diye?

Olmadı.

10 Mart 2013 Pazar

Bizden olsa olsa ucuz dram filmi olur.
-Çok düşünen adamın akla gelmeyen sonu-

7 Mart 2013 Perşembe

Merhaba sevgilim;

        Sevgilim? Babam,dostum,hiç tanımadığım abilerim,aşkım. Merhaba sevgilim. Ömrümü geçirmeye yemin ettiğim adam. Merhaba.

       Hayret,ne basit kelime değil mi bir "Merhaba" demek. Gel gör ki dün hayalinle sevişirken, yüzümü koynunda ısıtırken, ayaklarım ayaklarına sokulurken bugün çok uzak bir kelime "Merhaba".

       Şaşıyorum kendime. 7 sene hayallerini büyüttüğüm adama tek bir yazı yazmamış olmamama 7 sene boyunca. Farkına vardım ki ben hep bana acı verenlere yazmışım. Kusmuşum nefretimi, acımı, özlemlerimi. 7 senedir ilk defa böylesine acı duydum senden ötürü ki işte şimdi buradayım, yine kanatıyorum içimden birşeyleri.

       Dünden beri cinayetlere giriştim. Önce doğmamış çocuklarımızı öldürdüm sevgilim. İçimde yeşeren çocuklarının hayallerini. Benim düşkünlüğüm yok halbuki çocuklara, biliyorsun.Çocuklarına düşkünüm ama. Çünkü çoğalsın istiyorum hayallerin gözümde. Ama yok, sakın ısrar etme. Gözleri, burnu benden olucak. Dudakları senden. Baktıkça öpmek isteyeyim.

       Çocuklarımızdan sonra daha derin bıçak saplamam gereken şeyler olduğuna karar verdim bebeğim. Sıra güvenime ve ömür hayallerime geldi anlıyacağın. Ben sana yaslanmışım, sen huzurumda kaybolmuşsun derinlere. O derinler güzeldi. Bak yine bastı ayaklarımız zemine. Keşke çıkmasaydık mabedimizden. Dünya dize geliyordu huzurumuzdan. Keşke çıkarmasaydık kirlileri bir bir ortaya.

       Duygusal yanım çok konuştu anlıyacağın son günlerde. Hayır dedim, susturdum hep. Ağzını bantladım, kulaklarımı tıkadım. "Benim sevdiğim adam metelik bile vermez sana!" dedim. Durdu, düşündü. "Senin mantıkla duygunun birleştiği tek adamın mı?" dedi bana. Ben de susuyorum şimdi.