28 Aralık 2008 Pazar
Anlamazdın.
25 Aralık 2008 Perşembe
24 Aralık 2008 Çarşamba
23 Aralık 2008 Salı
21 Aralık 2008 Pazar
Birthday Girl
17 Aralık 2008 Çarşamba
13 Aralık 2008 Cumartesi
Veronika wants to die
24 Kasım 2008 Pazartesi
Depresyon
Hook up
18 Kasım 2008 Salı
9 Kasım 2008 Pazar
Güllerin İçinden
Görmen gereken her anı senin mutluluğunmuşcasına yaşadım.Her sana layık olamayışımda sen azarlıyormuşcasına kızdım kendime.İçkide,sigarada biraz sana çektim,''babasının kızı'' olmaktan gurur duydum.Sessizce ağladım bir de sen gibi.Seni çok özledim,tıpkı sen gibi...
4 Kasım 2008 Salı
Ben
31 Ekim 2008 Cuma
28 Ekim 2008 Salı
20 Ekim 2008 Pazartesi
15 Ekim 2008 Çarşamba
Elegy
''When you make love to a woman you get revenge for all the things that defeated you in life. ''
11 Ekim 2008 Cumartesi
Kırılma Noktası
10 Ekim 2008 Cuma
Truly
7 Ekim 2008 Salı
Saçmalamalar vol:bimlemkaçyüz
Baby let's get closer,tonight.
-Sana beni hatırlatan bir yer var mı bildiğin?
-Tunalı'dan Kuğulupark'a çıkarken kestane kokusunu duyup,sucuk ekmekçi amcayı görünce acıyorsa biraz da olsa için;ah bu ilk sevgilinin gözü kör olsun.
-Aradığımız Porcelain'e ulaşılamasa bi süre? Ah keşke!
-Bir süpeydirmen vardı sahi,noldu ona?
-Bu aşkın katili sensin İstanbul!
-Yıl 2007:
E:Kimse beni anlamıyo,anlamıyo,anlamıyolar işte!
M:Bunlar senin kuruntuların,şımarıklığın,masken.
E:...bzzt.
-Yıl 2008:
E:E bunlar beni yine anlamıyo.Ben mi anlatamıyorum,bunlar mı öküz?
M:Ben varım!
E:...so what?
--------
-En yakın arkadaşlarım hep erkek olmuştur ve bir dönem hoşlaşmışımdır hep kendileriyle.Neden derse,nasıl güzel şefkat gösterirler bilir misin Necati?
-Buralar hep günlüğe dönmüş.Alıvericem ayağımın altına şimdi!
-Bir gün de elinkolun hediye dolu gel eve! Duyuyor musun Necati!?
-2.şans vermenin manalı olduğu tek bir yer gösterebilir misin bana?
-Paolo Nutini-Last request dinleyip de ''Geln bi son kez 2 rekat sevişek allahsız!'' demiycek insan tanımıyorum,tanımak istemiyorum adeta.
-Bodrumun bodrumum olsun mu? Olsun!
-Durup dururken agucuk gugucuk yapıp da sarmaş dolaş olan insan.Çok seviyorum seni!
-Alper insanı ben öyle teknolojik işlerden anlamam.Sen de cansın der babaanne stayl yaparım sana.
-I am obsessed with myself bazen.Ama bu dibe vuruşum olsun da ''K'' gelsin.
-Yoğun istek üzerine saçmalamalar vol bimlemkaçyüzü sundum.Hepinizi carting pistlerinde öperink!
25 Eylül 2008 Perşembe
Cookie Jar
Hayal dünyana dalıp,yapış yapış olasım var!
My Sassy Girl
17 Eylül 2008 Çarşamba
hayal kurmaktan bıkıp,
herşeyi göze alıp gerçekleştirip,
anlık mutluluklar yaşayıp,
aslında herşeyi göze almamış olduğumu farkedip,
pişmanlık denen saçmalığı yaşamaktan ibarettim.
12 Eylül 2008 Cuma
Mathildamsı
9 Eylül 2008 Salı
Nedensizce
=)
8 Eylül 2008 Pazartesi
İyi ki...
6 Eylül 2008 Cumartesi
Uçsuz bucaksız bir okyanus düşlediğim.Suyun üstünde bir ev ve evin önünde bir iskele.Ayakları suya değen bir kız.Ben olması muhtemel.Camları açık bir oda,uyku kokan bir yatak.Yatakta bir adam.Kafamda sadece kişisel zomklamalarım.Bir kalem büyük odunumsulardan ve aynı türden bir defter.Anlamsız karalamalarım.Ama yok.Ben o hayatı bulana kadar elveda.Boyutlar arası bir değişimse bu ben boyuttan boyuta geçene kadar yine elveda.
El-ve-da.
4 Eylül 2008 Perşembe
Saçmalayışlar vol:?
3 Eylül 2008 Çarşamba
Destiny
1 Eylül 2008 Pazartesi
29 Ağustos 2008 Cuma
What I am to you is...
İş-güç,meşguliyet,her türlü koşturmaca...hepsi bitti.Sen de bittin.Yani biz diyemediğim.Yine başbaşayız.Kafamdaki sen ve ben.Artık eve dönüş yolundayım.Farkediyorum ki ilk kez bu kadar somut şeylerden bahsediyorum.Çünkü acıyı gerçekten tüm damarlarımda hissediyorum.Aylar sonra ilk kez ağladım gene.Ha bir de bahsetmiştim ya hani sana ''Uyuyor olursun ama uyanıcaksındır,kabus görür gibi olursun ama hala uyuyorsundur'' diye ilk *kanıma girdiğinde*.İşte gene bunları yaşıyorum.O zaman sol elimi tutup yüzük parmağımı öpmüştün tam da düzelicek ve geçicek diye.Tüm bunları,yaptıklarını,yüzünün her bir noktasını ve yaşadığım herşeyi eksiksiz hatırlayan beynimin her hücresine sıçmak istiyorum.Ama yine de insanların içinde olmaktan çok kafamdaki anılar havuzunda yüzüyorum.Sevmeye çalışıyorum.Saçmalayıp başkalarının kucaklarına atmaya çalışıyorum kendimi.Ama senin umrunda değilken,hiçbir şey yapamıyorum.Kımıldamıyorum.Duvara bakıyorum.Ordaki asalak örümcek gibi olup yakınındaki bir yerlere farkettirmeden gelmek istiyorum.Ama sonra neyi değiştiriceksin ki kızım diyorum.Hayatında bir kadın,kalbinde bir başka kadın ben bu hayatın zaten neresinde olabilirdim ki diyorum.Yavaş yavaş ölüyorum.Üst üste yaktığım sigaraların ciğerlerime verdiği hırıltıyı en ufak önemsemeyip hiç bir ikaza da aldırış etmiyorum.Yani artık beni de dinlemiyorum.Soruyorum kendime.Neydi eksik bendeki ve neydi fazla.İnkar ediyorum.Yalanlarını ve bunlara inandığımı.Ne sendin tüm bunları yaşatan ne de ben boyundan büyük işlere kalkışan.Bana susmak bahşedilmiştir her zaman.Sen her zamanki gibi ne yapıcağını seçmekte özgürsündür.''Senin üzülmen beni de üzer'' ve türevleri.Hani o zaman.Nerdesin ki şimdi? Madem bu kadar üzülebilicek kapasiten vardı benim için,o zaman niye ilk üzen sen oldun beni? Senin kıymetini biliceğine söz verdiğin değerler vardı.Bağırmak istiyorum deli gibi.Hangi sözünü tuttun,ne söylerken gerçekten içtendin diye.Uçurumlardan düşmek,bir arabanın altında ezilmek,saatlerce dayak yemek,sana olan zaaflarımı bilen herkesi tek tek öldürmek ve çekip gitmek istiyorum.Gittiğim yerde senden bana kalan hiçbir şey de olmasın.Nasılsa ben de yokum senin için.Hiç olmadım.Derimi yüzüp parça parça sana verebilicek durumdayken bile en ufak parçamı yanında götürmeyi isteme lütfunda bulunmadın.Bitsin demiştim.Nasıl diyebildiğimi bile kestiremiyordum.Daha da çok acı çektiğimi görmek için geri geldin.Mutlusundur belki şimdi bile diyemiyorum.Çünkü aklının ucundan kenarından bile geçmiyorum.Oturup saatlerce düşünüyorum.Bir adam için nelerden vazgeçilir? Bir ilişki için ne kadar çok fedakarlıkta bulunulabilir? Verebilicek hiçbir şey kalmadı elimde.Bana ait olan tek birşey kalmadı.Uğruna yaşanabilicek veya ölünebilicek.Yaşamı da seçsem,ölümü de amaçsız bıraktın beni.Ömrümden yiyorum.Geçen zamandan.Bu kadar harcanmışlıktan.Geçmişe ödenecek faturamın çıkmasını bekliyorum şimdi.Kandırdın sen kendini.Ben değil.Erkek dediğin kendine birşeye inandırmadan adım bile atamaz.Sen de bana birşeyler hissettiğine inandırdın kendini.Öyle çok inandırmıştın ki ben de sana inandım.Ama artık çık aklımdan ki ben de bana ait olabilicek bir yoldan gidiyim...
Angels
Hiç bir zaman ben olmadım...
Amen-Omen
Will I see your face again?
Katlanamıyorum...
18 Ağustos 2008 Pazartesi
Pieces
Kolye
9 Ağustos 2008 Cumartesi
6 Ağustos 2008 Çarşamba
4 Ağustos 2008 Pazartesi
Umut
23 Temmuz 2008 Çarşamba
Döngü
Yüreğimdeki kanın kırmızısına boyayabilseydim keşke dudaklarımı da.Ama boya suniydi en az bakışlar kadar.Küçükken aldığımız dondurmalar da bu kadar suni miydi bilmiyorum ama,olmazdı,olamazdı sanki.Onu alan babamızdı ya çünkü.Kollarının altında duvarlara da ihtiyacımız yoktu bizi sakınıcak,saklayacak.Ama her bir bırakanla duvarlardaki tuğlalar da bir bir arttı.Tuğlaların arası sıkıştırıldıkça güneş girmedi hayatımıza.Tüm bu karamsarlık denen hadise bir anda yakamıza iğnelendi.Susmayı tercih ettik bağırmamız gerekirken.Tercih de değil de,sanki hiç fikrimiz sorulmamış gibiydi.Yüreğimizin sıcaklığıyla ısınıp başkalarını da sımsıcak sandığımız oldu.Üşüdük ama sonra.Düşünce elimizi uzattıklarımız bakışlarını çevirip uzaklaşırken,dizlerimizi silkeleyip de kalktık yerden.Ne kadar sürebilirdi ki bir morluğun acısı ya da ne kadar kanatılabilirdi kabuk bağlayan yaralar? Üstünden ömürler geçmiş közler ne kadar alevlendirilebilirdi tekrardan,bir damla suya muhtaç bırakılarak? Akan pınarlara,çağlayan şelalere ne kadar muhtaç kalınabilirdi? Hepsini deneyip de sabitledik.Tecrübeyle sabit olmanın ırzına geçtik defalarca.Daha da sıkı sarılınmayı beklerken itildik soğuk ellerle.Maneviyattan çıkıp maddiyatın sonsuz hazzına eriştik.Sonra da kustuk birer birer acımızı içimize.Ve yine başlattık devr-i daimi…
22 Temmuz 2008 Salı
Olsaydı bir veda..
17 Temmuz 2008 Perşembe
bıdı-bıdı
Siyah ojeli marjinal görünümlü kız.Bedduaların bir bir tutuyor.Hayatımı güvensizliklerle doldurduğun için nasıl teşekkür etsem,nasıl eritsem kendimi bilemedim şimdi...Suratına tükürüldüğü gün elini de tutmasa da napsaydım düşünüyorum...
Aynı yastığa başkoyduğun adam hiç tanışmamış,kaynaşmamışcasına arkasını dönerse,üzülmemeyi de bilmek lazım.Sonuçta sen değil miydin arkamı da döner giderim diye triplere giren? ''There is a thin line between love & hate '' Iron Maiden demişse doğru demiş.Ama affet! Nefret ettim senden...
Mehmet var.Biyolojik olmasa da abim o benim.Playstationını bile kırar benim için.Ama hep destek,tam destek nereye kadar? Arada istiyorum ki kırsın ağzımı burnumu,iyi bok yedin lan gerizekalı desin suratıma karşı.Ya da kalsın hep böyle.Ne biliyim çok sevdim ben onu.Gördüğüm yerde sarılınası,alnımdan öptürülesi insan.
Anladım ki ben huzuru bulması gereken kişi değilim.Ben karamsarlığı seçenim her zaman.Düzlüğe çıkartılmam gerek önce,ondan sonra huzur mu istenir ne istenirse ben de varım.
Günün sevilen lafı:Cıva gibi değiliz ki biz,alçıdanız.Başka bir kalıba girmek için önce kırılmayı göze almamız gerek!
İlk seferler unutulmaz ama ben de unutmaya çabalamıyorum ki zaten!-ve ne zaman çabaladım ki- Sadece -daha iyi olamaz mıydı?-
''Yattığım yataklar hep tek kişilik,içtiğim aşklar hep tek içimlik.Neden çoğalamıyoruz?'' demişsin.Çoğalmak sadece fiziksel olarak kolay be bebeğim! Kendi ayakların üstünde durmayı kolay mı sandın sen...
Isıttı mı bu yataklar seni çok merak ediyorum Miss Smart Ass.Ve zaten hep-hep-hep merak ediyorum ben.Ne geldiyse başıma vallahi meraktan.
Annem.Üzgünüm sana eskisi gibi sarılamadığım için.Bak şimdi tam da uyurken elini öpüverdim ürkütmeden.Ama uyuyorsun,uyurken bakamıyorum ya gözlerine hani.İşte ondan böyle oldum ben.Söylediğim yalanları ben bile birbirine karıştırmışken,olamam eskisi gibi.Üzülsem de üzemem.
Son olarak da sarhoş değilim sevgili blog sayfası okuyucusu! sev-sevmek veya sevgili.İster dümdüz bir fiil ister işteş.(Sana göre isim bana göre işteş fiil!)
13 Temmuz 2008 Pazar
Mathilda
10 Temmuz 2008 Perşembe
2 Temmuz 2008 Çarşamba
Ece'sel
Bir zamanlar o adamın da dediği gibi.İnsan acı çekince ruhunu içinden çıkartıp bir başka bedene aktarmadıkça dizgenleyemiyor kendini.Bu ruhun bir başka bedende hayat bulmasını bekliyorum.
29 Haziran 2008 Pazar
Akrep
16 Haziran 2008 Pazartesi
6 Haziran 2008 Cuma
İrade denen şey
4 Haziran 2008 Çarşamba
İmkansızın Şarkısı

27 Mayıs 2008 Salı
Minnet
22 Mayıs 2008 Perşembe
Hipotez
19 Mayıs 2008 Pazartesi
Narin
Şarkıda dediği gibi bir bilet olsaydı çocukluğun saflığına,ben de dönerdim inan.Ama untulan heyecanın telafisi yoktu hiçbir zaman.Hep aynı çıktı farklı sanılan...
16 Mayıs 2008 Cuma
13 Mayıs 2008 Salı
9 Mayıs 2008 Cuma
pain heals the pain
7 Mayıs 2008 Çarşamba
Confusion
28 Nisan 2008 Pazartesi
28 Nisan-29 Nisan'a dönerken
15 dakika önce gördüğüm bir adama içime attığım tüm hayatımın sırlarını anlattım bu gece.Her anlattığımda,onun da benimle aynı kaderi paylaştığını gördüm.Bu ya bir milat ya da sonu gelmeyen aptallıklarımdan biri.Değişiyorsun Ece.Kendimi tanıyamaz oldum artık.Benimkinden de zor hayatlar varmış.Bari gecenin dersi bu olsun.
27 Nisan 2008 Pazar
25 Nisan 2008 Cuma
Sleepsong
22 Nisan 2008 Salı
Düğüm
Ben ise unutabilmeyi yeğlerdim...
Sevdik,seviştik sanmıştım.
Kandırdık galiba kendimizi...
Boğazımdaki bu düğüm
Galiba herşeyi önüne dökmeden gitmeyecek ordan.
Anlayabilmeni isterdim,bakarken görebilmeni.
Bırak gideyim,nolur bırak gideyim...
19 Nisan 2008 Cumartesi
Yanılsama
Gözler aynı onun gibi.Sözler aynı bazı bazı.Ben desen aynı ben.Ama aradığım bu değil gibi.Beklenen bu değil gibi.
O zaman bırakayım da rüzgar doldursun içimi...
''Daldır elini göğsüme,al kalbimi.'' aradığım bu galiba.
15 Nisan 2008 Salı
Şefkatle
Gözlerime bakıyor.Derinine bakan gözlere.''Görüşürüz'' diyor,ama bu sefer öpmeden.İniyor arabadan,gecenin karanlığında kaybolup gidiyor bu adam da...
14 Nisan 2008 Pazartesi
Astral
13 Nisan 2008 Pazar
Sar/sarmala
Bense düşünüyorum da şimdi.Ne bastona tutunabildim,ne de ayaklarıma.Akıntı vardı.Ben sürüklendim.Silinip gittim hayatlardan.İnandım her defasında.Gecelik aşklara,sarıp sarmalanmalara.Birileri benim gözlerimde ışıltıyı görmüştü.Benim hiç görmediğim bir ışıltıyı.Ben onlarda şefkati bulmuştum.Bahşedildiği halde hiç yeterli gelmeyen şefkati.Tek gecelik şefkatleri...Kollarının altında sarıp sarmaladıkları genç kızın kadın olabilme yanıyla daha çok ilgilenen adamlara inandım.Evet benim suçum.İnanmayı seçtim.Ruhumdaki yaraların tamiri yok.Kendimi iyileştiremiyorum.Yardım da istemiyorum bunun için.Çünkü hayat bir baston.Tutunmam gereken ayaklarım.Kendi ayaklarım...
10 Nisan 2008 Perşembe
1 yıl
5 Nisan 2008 Cumartesi
Derinliğine kimse sevgili olamadı
Cezmi Ersöz
Çok arabesksin be amcam.Ben de mi arabeskim senin kadar merak ettim şimdi inan...Ama neden böylesine beni anlatıyorsun? Herkesin,senin en azından bir yazında kendisini bulduğunu duymuştum.Ben kendimi sende buldum galiba...
2 Nisan 2008 Çarşamba
Geri dönümsüz yollar
-?
-Söyle işte,yapar mıydın?
-Yani...evet.Sonuçta seviyorum ben seni.
-Ama sen beni kovalarken seni izleyemem ki...
-Ama seviyorum seni,yani yaparım ben bunu.
-Hayır,kovalamamalısın.
Evet,tek gerçek de bu zaten.
31 Mart 2008 Pazartesi
Bir adam bir şehir ve bir kadın
29 Mart 2008 Cumartesi
Ne ister kadın?
25 Mart 2008 Salı
Uykuya dalıp gidemeden
24 Mart 2008 Pazartesi
Giderken
19 Mart 2008 Çarşamba
Under pressure
13 Mart 2008 Perşembe
Where did the passion go?
11 Mart 2008 Salı
Son Çağrı
9 Mart 2008 Pazar
7 Mart 2008 Cuma
Anyway
Greatest tomato of one's
And baby of another's
Everything changed...
Now she's sitting in her room
Waiting for something different
And knows that she's nobody's noone...Whatever.
5 Mart 2008 Çarşamba
O adama
Ben çok hayal kırıklıkları yaşadım.O adamın gelmesini hep bekledim.Ya o ya da ben yanlış kollara düştük tanrının eliyle.Artık gelmesine gerek yok.Bu hikayeye inandıranlar gibi beni,öldü o da benim için...
4 Mart 2008 Salı
Bi bok değilim
2 Mart 2008 Pazar
İz
24 Şubat 2008 Pazar
Flashback
Ve gidiyosun.Üşüdüm evet,ama sen gittin ya ondan.Eve gitsem de geçmeyebilir şimdi.Söyle söyle hadi.Söyleyemem ki bunu...Bakma öle,alt dudak büzük.Hoşçakal demem,gene gel diye...